Sevgili oğlum,
ben bunu yazdığımda sen çok uzaklarda olacaksın. Eğer şansın olsaydı belki bundan üç sene sonra şakır şakır konuşacak ,yedi yaşına geldiğinde okul adı verilen ; aslında herkesin mecbur olduğu ama hiç kimsenin sevmediği iğrenç bir şeyle karşılaşacaktın. Ben sana güzel güzel kıyafetler elbiseler alacak güzel yerlere götürecektim. 15-16 yaşına geldiğinde kızların ağzının suyunu akıtacak, hoşuna gidenlerin göbeğinden viski içecektin. 20 yaşına geldiğinde sana verdiğim harçlıkların yarısını caddedeki eczaneyle paylaşmak zorunda kalacaktın. Belkide bundan yıllar sonra kendini geliştirip bir mühendisi avukatı doktoru siktir et de cumhurbaşkanı bile olabiliten vardı eğer o plastik barajı aşabilseydin. Ne yazık ki şuan halkalı çöplüğünde, o yarı şeffaf plastiğin içinde milyonlarca kardeşinle beraber kaderine terk edilmiş durumdasın. Beni affet oğlum..
Sevgiler baban.
SPERMLERİNİZİ SEVİN ARKADAŞLAR..
8 Kasım 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
SİNİRLENMEYE BAŞLIYORUM
Şu amına koydumun hayatında her an insanın başına herşey gelebilir hertürlü zor durumda hertürlü çaresizliği yaşayabilirsiniz o yüzden insan...

-
Klişelerden oldum olası nefret etmişimdir.Mesela 'ayvayı yedik'.Gerizekalının biri kötü bir durumla karşılaştığında ayvayı yedi...
-
farklı kızlara yönel hayatı yaşa birdaha bu yaşa gelmeyeceğini unutma senden beklentileri olan insanları düşün sana emek veren insanları düş...
-
Güneşin tüm kaşarlığıyla gülücük attıgı bir istanbul sabahına merhaba derken aslında çoğu kişinin düşünüpte çözümleyemediği bazı şeyler var...

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder